Thursday, April 30, 2009

Anneanne ve dayının ziyareti

Annem ve İrfan'ı havaalanında karşıladık. Alin annemi görür görmez üzerine atladı ve bizi unuttu.

Hava çok güzeldi kaçırmamak için hemen yürüyüş yaptık, ardında da tekne turuna katıldık.

Orta çağda cadıları yakıldığı meydana götürdük.
Müze gezdik. Bu sırada da Aline babası baktı.



Çiçek pazarına götürdüm annemi. Çok sevindi. Her ne kadar burada ciddi görünse de :)
Dam square gibi turistik yerelerde dolaştık.
Ertesi gün Gerbrand'ın babası bizi sonrada toprak dolgu yapılarak kazanılan yerde gezdirdi. Öğlen yemeğini de evine davet etti. Sonra da eski bir şehirde dolaştık.
Dayım Almanyadan ziyaretimize geldi. Onunla birlikte parka gittik. Alin elleriyle ördek besledi.
İrfan beyin peşinde hem video kamera hem de fotoğraf makinasıyle dolaştık.

Annem bulduğu her yerde aa bu ottan burada da varmış deyip topladı. Sonrada o otları bir güzel yedik.



İrfan 2 günlüğüne Paris'e gitti.Teyzemlerle birlikte adını unuttuğum turistik bir kasabayı hep beraber gezdik. Hep beraber derken Alin'i de sayıyorum. Çünkü artık kızım baya yürümeye başladı.

Zanstada bir akrabamızı ziyaret ettik, annemler onlarla birlikteyken bizde parka gidip çocuklar gibi eğlendik.

Alin doğum gününde gelen pianoyla bizlere resitaller vermeye başladı.
Alin annemi ve teyzemin benzerliğini görünce çok şaşırdı.

Gene doğum gününü yazamadım. Çok geç oldu ben de uyumaya gideceğim. Ama mavianne sitemizi yorumsuz bırakmadığın için çok teşekkür ederim. Sadiye yenge sende biraz işe ara verde bize vakit ayır yani... Bak ben senin dediğini yapıp yeni resimler ekliyorum ama... Sevgiler

Tuesday, April 28, 2009

Bebekle yolculuk

Yazıma başlamadan önce Almanya gezimizden kalan resimleri ilk önce ekleyelim. Son günümüzü Özgen teyze ve Leo enişteyle geçirdik.


Rotterdama döndükten sonra Aygül halamı ve Cemi ve de Alattin amcamı ziyaret ettik.



Rotterdamda kızımın dedesi ve Anke ninesi ile yemeğe çıktık.



Özbey dayımın doğum gününe gittik. Yolda da Maastricth'e uğrayıp oraları gezdik.



Gerbrand Brüksele işi yüzünden gidince ve ardından da 1 hafta izin alınca, bizde kızımla birlikte ona katıldık. Benim 1 yıllık tatilimde ekstra 10 günlük daha tatil yaptık. Brükselde Tuba ve Steven'in evinde kaldığımızdan çok zorluk çekmedik. Ama ben genel olarak Alinin yemek ve uyku saatlerine çok dikkat ettiğimden dışarı gezmelerini hep ona göre ayarladım. Evde kalınca kolay oluyor. Yemeğini hazırlıyorum, uyutuyorum, o uyurken ben de kendime vakit ayırıyorum. Yolculuk yapıncada genelde onun uyku saatlerinde yolculuk yapıyoruz. Zaten o uyancı yemek vakti geliyor. Yemeğini yedirip, birazda hareket etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Öğleden sonraki uykusunda da genelde dışarı gezdiğimizden bebek arabasında uyuyor. Bugün bir değişiklik yapıp otele erken geldik ve yemeği otelde yedik. (Anlaşıldığı üzere yazıyı daha önce yazmıştım). Bu arada da Alin sürekli hareket edip, yoruldu. Böylece uyurken çok kolay uyuttuk. Genelde 8:00- 8:30 da uyutmaya çalışıyoruz. Çok nadir geç uyumasına neden oluyoruz ama yolculuk yaparken biraz düzeni bozuluyor. Mesala dün gece 22:30 gibi uyudu. Çünkü biz dışarda yemek yedik, otele biraz geç döndük. Onunda uykusu kaçtı sonuçta. Bugün akıllı davranıp erkenden hallettik. Tabii havanında yardımını unutmamak gerek, hava çok kötüydü sürekli yağmur yağdı. Buna rağmen biz baya gezdik. Nerede mi tatil yapıyoruz. Ben ve gezgin ailemle şimdi Fransadayız. Eğer internet bağlantımız olsaydı şimdi sizlere Paristen yazıyor olacaktım. Parisi çok sevdim ben oldum olası büyük şehirlere gidip, elimde haritayla gezmesini çok sevmişimdir. Buranın en önemli yanı ise; kızımla birlikte -tabii kocacığımı da unutmamak gerekir- üçümüz birlikte gezmemiz.

Brüksel ve Paristan bazı resimler...





Şimdi bazı haberler verelim. Elçinin Durusuyu aramıza katıldı. Umarım Duru hep mutlu olur, annesini ve babasını hep mutlu eder.

Hoşgeldin bebek



Rotterdam'dan ayrılıp, Amsterdam'a taşındık 1 hafta sonra da annem ve İrfan geldi. Onlarla gezilerimizi ve Alin'in 1. yasgününü daha sonra yazacağım. Amsterdama gitmeden önceki Rotterdam'daki son resimlerimiz.

Alin gibi bir bebek için darısı Duygu ve JC'nin başına diyelim.

Kübik evleri gezerken hep Betül, seni düşündüm. Meğersem içinide gezebiliyormuşuz. Daha sonra sana diğer resimleri de gösteririm.