Friday, November 20, 2009

Yaz fotoğrafları

Ne yazık ki kronolojik sıralamam tersine olacak :))

Viyana'ya gitttik. Bu resim benim son günümden çekildi (Gerbrand daha sonra eğitim vermek için kaldı). Kızımızı annemlere bırakmıştık. Çok özledim 3 günlüğüne gittim. Ama Alin hanım beni çokta özlemememişti :((




Viyana'da Elvanlarla buluştuk. Kızı süper Fransızca konuşuyor bayıldım:))

Belvedere Müzesi süper reimler vardı. Gezilesi bir yer.
Ulusal Resim müzesi. Söylemesi ayıptır müze müze gezdik. Kültür sanat gezisi yaptık.
Poz vermesini çok sever benim kızım.


Bir hafta sonu da Beypazara gittik. Kocamı gezdiriyorum Ankara'yı sevdirmek için.


Saçları nasıl kızımın?

Piyano çalmasını çok seviyor Alincim. Çaldıktan sonrada alkış bekliyor bizlerden.
Baba kızın kucaklaşması.

Sadiyenin 18.yaş günü. Çok eğlendik, süper keyifli bir doğum günü oldu ikimiz içinde ;)
İrfanla birlikte bir arkadaşımın düğününe Bursa'ya gitmiştik. Nikahtan sonra Bursayı gezdik. çok keyifliydi uzun süreden sonra kardeşimle başbaşa kaldık.
Boy konusuna hiç girmeyeceğim :)))
İstanbul'da İrfanın yeni evindeyiz.

Hırvatistan'da Pazin diye bir yer çok güzel mağara ve vadi yürüyüşü vardı ama bebek arabasıyla sadece yukarıdan izledik.
O elindeki kocaman elmayı yedi bitirdi. Bize koklatmadı bile.




Opatjia çok güzel bir şehirdi. Tabi benim su kuşu kızım bulduğu tüm fırsatları değerlendirdi.

Çok yordu kuzum. Annesinin kollarında dinleniyor.

Limonataya bayılıyor.



Hırvatistan gezimize Zagrep'ten başladık.






Monday, August 24, 2009

Bir yazda böyle geçti geçecek.....

Gene uzun bir ara verdim. Bakalım neler yapmışız.

Almanya'dan Alin hanımın kuzenleri geldiler. Ayyy bir görseydiniz nasıl kıskandılar birbirlerini. Alin'in oyuncaklarıyla oynadılar diye çıldırdı. Oyuncaklarını kaçırmaya çalışıyordu sürekli.




Biz evlilik yıldönümümüzü kutladık. Tabii Alin'de bizimle birlikte yemeğe geldi. Romantik yemeğimizi ben ve Gerbrand ayrı ayrı tek başımıza yedik. Ben yemek yerken o çocuk parkındaydı, O yemek yerken ben çocuk parkında, Alin hanımla birlikte salıncaktaydık, kaykaydaydık. Böyle tek başımıza romantik bir yemek yedik.

Sonra kuzenlerle birlikte Ayvalık-Altınova'ya tatile gittik. Giderken çok maceralı geçti yolculuk. Kuzenimin arabasıyla gittik. Kütahya yakınlarında hadi biraz da ben kullanayım arabayı dedim, tam direksiyonun başına geçtim daha 300-400 metre gitmemiştim ki kuzen duymuyor musun arabanın sesini dedi. Nasıl duyabilir dedim daha ilk defa bindim ve 2-3 dk. bile geçmeden nasıl anlarım dedim. Bir indik ki arabandan, tekerlek patlamış. Ben ve kuzen tekerleği değiştirdik. Artık tekerlek probleminiz olursa ben size yardımcı olurum :))).

Tatilden öğrendimiz ders: "bir daha 3 çocukla birlikte asla tatile gidilmeyecek'' oldu. Doğum günümü hep beraber kutladık. Alin denize artık iyice alışmaya başladı. Denize girdiğimizde ellerini ayaklarını sürekli çırpıp, sevinç çığlıkları atıyordu :)).




Dönüşte arabada Alin dondurma yedi güya. Sonra ilk bulduğumuz benzinlikte durup banya yaptırdık resmen:)))




Bir hafta sonu da Amerika'dan arkdaşım geldi Sevda. Onu ve ikizlerini kızımla birlikte Konya'da ziyaret ettik. Tesadüf Sevdanın kardeşi Serap ve güzel kızı da oradaydılar.




Durukan amca ve Mehmet Ali elleriyle erik topladılar bizim için. Çok teşekkürler. Tadı hala damağımda...



Dönüşte de dayımları ziyaret ettik ve Demirciğimle karşılaştık. Onu öpüp kokladık.