Tuesday, April 28, 2009

Bebekle yolculuk

Yazıma başlamadan önce Almanya gezimizden kalan resimleri ilk önce ekleyelim. Son günümüzü Özgen teyze ve Leo enişteyle geçirdik.


Rotterdama döndükten sonra Aygül halamı ve Cemi ve de Alattin amcamı ziyaret ettik.



Rotterdamda kızımın dedesi ve Anke ninesi ile yemeğe çıktık.



Özbey dayımın doğum gününe gittik. Yolda da Maastricth'e uğrayıp oraları gezdik.



Gerbrand Brüksele işi yüzünden gidince ve ardından da 1 hafta izin alınca, bizde kızımla birlikte ona katıldık. Benim 1 yıllık tatilimde ekstra 10 günlük daha tatil yaptık. Brükselde Tuba ve Steven'in evinde kaldığımızdan çok zorluk çekmedik. Ama ben genel olarak Alinin yemek ve uyku saatlerine çok dikkat ettiğimden dışarı gezmelerini hep ona göre ayarladım. Evde kalınca kolay oluyor. Yemeğini hazırlıyorum, uyutuyorum, o uyurken ben de kendime vakit ayırıyorum. Yolculuk yapıncada genelde onun uyku saatlerinde yolculuk yapıyoruz. Zaten o uyancı yemek vakti geliyor. Yemeğini yedirip, birazda hareket etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Öğleden sonraki uykusunda da genelde dışarı gezdiğimizden bebek arabasında uyuyor. Bugün bir değişiklik yapıp otele erken geldik ve yemeği otelde yedik. (Anlaşıldığı üzere yazıyı daha önce yazmıştım). Bu arada da Alin sürekli hareket edip, yoruldu. Böylece uyurken çok kolay uyuttuk. Genelde 8:00- 8:30 da uyutmaya çalışıyoruz. Çok nadir geç uyumasına neden oluyoruz ama yolculuk yaparken biraz düzeni bozuluyor. Mesala dün gece 22:30 gibi uyudu. Çünkü biz dışarda yemek yedik, otele biraz geç döndük. Onunda uykusu kaçtı sonuçta. Bugün akıllı davranıp erkenden hallettik. Tabii havanında yardımını unutmamak gerek, hava çok kötüydü sürekli yağmur yağdı. Buna rağmen biz baya gezdik. Nerede mi tatil yapıyoruz. Ben ve gezgin ailemle şimdi Fransadayız. Eğer internet bağlantımız olsaydı şimdi sizlere Paristen yazıyor olacaktım. Parisi çok sevdim ben oldum olası büyük şehirlere gidip, elimde haritayla gezmesini çok sevmişimdir. Buranın en önemli yanı ise; kızımla birlikte -tabii kocacığımı da unutmamak gerekir- üçümüz birlikte gezmemiz.

Brüksel ve Paristan bazı resimler...





Şimdi bazı haberler verelim. Elçinin Durusuyu aramıza katıldı. Umarım Duru hep mutlu olur, annesini ve babasını hep mutlu eder.

Hoşgeldin bebek



Rotterdam'dan ayrılıp, Amsterdam'a taşındık 1 hafta sonra da annem ve İrfan geldi. Onlarla gezilerimizi ve Alin'in 1. yasgününü daha sonra yazacağım. Amsterdama gitmeden önceki Rotterdam'daki son resimlerimiz.

Alin gibi bir bebek için darısı Duygu ve JC'nin başına diyelim.

Kübik evleri gezerken hep Betül, seni düşündüm. Meğersem içinide gezebiliyormuşuz. Daha sonra sana diğer resimleri de gösteririm.

2 comments:

MAVİANNE said...

canım bayıldım fotolarına
ne kadar güzel seninle biz de geziyoruz
sayende nereleri gördük

bu kız iyice babası oldu filizcimmmm,
çok şeker yahuuuu
tatlı şey
yerlerde emeklemesi ne güzel

çok harika görünüyor herşey

canım benim bugünlerin tadını çıkar

hemen büyüyorlar
çocuklar farkına bile varamıyor insan
yılla öyle geçiyor ki,
özledim seni

duruyu görmeye halaa gidemedim
kendime çok kızıyorum

pazar da özgürün oğlu geliyor heyecanlıyız :)))

öptüm seni

elçin said...

Filizciğim fotoğraflarınız çok güzel.Annem ve kızım Duru ile baktık.Duruya Seni ve Alin ablasını gösterdim.Gelince biraraya gelip onları kaynaştırırız.Annelik gerçekten çok güzel.Güzel temennilerin içinde teşekkürler öpüyoruz sizleri